Kral Yolu Nedir?

Kral Yolu, tarihte en çok adı geçen ve en önemli görevler üstlenmiş olan ticaret yollarından bir tanesidir.

Kral Yolu Nedir?

Kral Yolu, İran’dan başlayan, Türkiye, Anadolu topraklarına ulaşan ve bu sırada Irak üzerinden de geçen en eski ama aynı zamanda en önemli ve zengin ticaret yolu olarak kabul edilebilir. İran’daki Susa kentinden başlayan Kral Yolu, bugünkü Manisa’daki Sart Harabeleri’ne yani o dönemlerdeki Sardes Kenti’ne kadar uzanırdı. M.Ö. 6. Yüzyılda Anadolu’ya hâkim olan Perslerin kendi yolları ile Anadolu’da bulunan yolları birleştirmeleri ile oluşmuş bir güzergâhtır. Çok uzun yıllar boyunca kullanılmıştır. Yapıldıktan yüzlerce yıl sonra Roma döneminde bile aktif olarak kullanılmaya devam ediyordu.

Kral Yolu Hakkında Bilgi

Çok önemli bir güzergâh olarak kabul edilen Kral Yolu’nun tarihi oldukça eski dönemlere dayanmaktadır. Bildiğimiz Kral Yolu M.Ö. 5. Yüzyılda bazı yolların birleştirilmesi ve onarılması ile ortaya çıkmıştır. Ama özellikle yolun batı kısmının çok daha eski dönemlerde yapıldığı sanılmaktadır. Çünkü bu yollar Pers şehirleri arasındaki mesafeleri en uygun, en kısa güzergâhlar kullanılarak kat etmiyorlardı. Dolayısıyla özellikle Anadolu’da kalan bölümlerinin Asur kralları tarafından yaptırıldığı görüşü hâkimdir.

Tüccar bir toplum olarak nitelendirilen Lidyalılar ise bu yolu tamir ederek ticarette önemli bir konum edinmişlerdir. Bu da Lidyalıların komşuları ile ekonominin yanı sıra kültürel alanlarda da etkileşim içinde olmalarını sağlamıştır. Bu nedenle Lidya uygarlığı dönemin önemli ticaret, bilim, sanat ve kültür merkezlerinden birisi haline gelmiştir.

Pers döneminde tamir edilen ve yolların uzatılması ile daha uzun bir mesafeye yayılan Kral Yolu ticaretin yanı sıra önemli bir haberleşme güzergâhı olarak görev yapmaya başlamıştır. Tarihi belgelere ve kaynaklara göre Pers kuryeleri bu yolun başından sonuna kadar yani yaklaşık 2700 kilometrelik mesafeyi 7 günde gidebiliyorlardı. Yolun üzerinde her 25 kilometrede bir konaklama yerleri bulunuyordu. Dolayısıyla haberci görevini üstlenen kuryeler ya da farklı amaçlarla bu yolu kullanan kişiler dönemin şartlarına göre oldukça hızlı ve konforlu sayılabilecek şekilde yolculuk yapabiliyorlardı.

Kral Yolu Tarihçesi

Kral Yolu’nun batı bölgesinde kalan yolların Asur kralları tarafından inşa ettirildiği düşünülmektedir. Çünkü bu yol Pers şehirleri arasındaki en kısa yolları izlememesinin yanı sıra direkt olarak Asur başkentine gitmektedir. Batı Anadolu’da bulunan Gediz ve Menderes ırmakları arasındaki bölgede kurulmuş olan Lidya Krallığı (M.Ö. 676 – M.Ö. 546) tarafından tamir edilen ve geliştirilen yollar, Lidyalıların dönemindeki önemli ticaret merkezlerinden birisi olmalarına ve diğer alanlarda da gelişme göstermelerine yardım etmiştir.

Günümüzde Kral Yolu olarak isimlendirdiğimiz güzergâh üzerinde yapılan çalışmalar ve yolun ortaya çıkması ise Pers İmparatorluğu’nun kralı olan I. Darius zamanında yapılmıştır. M.Ö. 547 yılında Pers İmparatorluğu ile Lidyalılar arasında yapılan savaşı kazanan Pers İmparatorluğu’nun başında bulunan I. Darius parça yolların birleştirilmesini ve zeminlerinin düzeltilmesini, iyileştirilmesini sağlamıştı. Böylece Krallık tarafından görevlendirilen elçiler ve kuryeler gidecekleri yere daha hızlı ve daha kolay bir şekilde ulaşabiliyordu. Yapılan konaklama merkezleri ve karakollar sayesinde de güvenlik ve konaklama konusundaki ihtiyaçların karşılanması sağlanıyordu. Böylece Efes’ten Persepolis’e kadar bütün mesafe, hızlı ve mümkün olan en konforlu şekilde alınabiliyordu. Tabi Kral Yolu’nun ticaret ve askeri amaçlarla da uzun yıllar boyunca kullanıldığını belirtmek gerekir.

Kral Yolu Haritası

Kral Yolu haritası çizildiğinde yolun Pers başkentinden başlayarak Anadolu’nun en batı ucuna kadar ulaştığı görülebilir. Dolayısıyla yolun başlangıç noktası Susa olarak görünmektedir (ama daha sonra Persepolis’e uzanıyordu). Şu anda Bağdat olarak bilinen Babil’e ve sonrasında ise zamanımızda Musul olarak isimlendirilen Asur başkenti Ninova’ya varıyordu. Buradan Anadolu topraklarına giden istikameti izliyor ve İzmir’in yakınlarına kadar yani Sardes ve Efes bölgelerine kadar geliyordu.

[rwp-review id=”0″]