İpek Yolu tarih boyunca kullanılan bir ticaret güzergâhı olmasının yanı sıra fikirlerin, dinlerin, orduların ya da farklı kültürlerin ve bu kültürel deneyimleri aktaran bilgelerin ve gezginlerin takip ettiği bir yol olmuştur. Dolayısıyla insanlık tarihinde çok önemli bir yeri vardır ve hakkındaki bilgileri vermek yerinde olacaktır.
İpek Yolu Nedir?
İpek Yolu diğer aktiviteler için kullanılan bir yol haline gelmeden önce sadece ticaret amacı ile kullanılıyordu. Yani Doğudaki Çin gibi ülkelerden sağlanan ipek, baharat gibi ürünlerin Mısır, Roma gibi dönemin ünlü ülkelerine ulaştırılması için kullanılan bir ticaret yoludur, bu iş için kullanılan güzergâhtır. İsmini de taşınan ürünlerin en önemlisi olarak kabul edilen ipekten almıştır.
İpek Yolu Hakkında Bilgi
Ticaret yolu olarak kullanılan ve Çin’den alınan ipek ve baharatı batıdaki ülkelere, Avrupa’ya ulaştıran İpek yolu başka vazifeler de üstlenmiştir. Bu ürünler Batı’daki uluslararası ilişkilerin düzenlenmesinde önemli roller oynamışlardır. Ayrıca Doğu kültürünün Batı ülkelerinde tanınmasını sağlamış ve günümüz medeniyetinin oluşmasında çok önemli bir sahnede yer almıştır. Güzergâh üzerinde bulunan ülkelerin kültürlerinin, ekonomilerinin ve siyasi benliklerinin gelişmesinde, şekillenmesinde de çok önemli vazifeler üstlenmiştir. Yani İpek Yolu olarak isimlendirilen güzergâh üzerinde bulunan ülkeler tarihsel gelişimlerinin önemli bir bölümünü bu aktivitelere borçludur. İpek Yolu kanalıyla yapılan ipek, baharat, kâğıt, porselen ve değerli taş ticareti kıtalararası etkileşime, kültür alış verişine imkân sağlamıştır.
İpek Yolu Haritası
İpek Yolunun haritası çizildiğinde Eski Dünya olarak bilinen bölgelerin çok büyük bir kısmını etkileyen bir güzergâh olduğu anlaşılacaktır. Söz konusu harita Asya’nın en Doğu’sunda kalan Çin’den başlayarak tüm Asya kıtasını ortadan bölen, Ortadoğu ülkeleri ile Anadolu ve Mısır topraklarından geçerek Akdeniz’e ulaşan ve oradan da Avrupa’ya varan bir bölgeyi kapsayacaktır.
İpek Yolu Nerelerden Geçer
İpek Yolu hakkında elde edilen ilk tarihi belgeler Romalılar ile Antik Yunan döneminden kalmadır. Buna göre İpek Yolu olarak bilinen güzergâhın kuzey bölümünde izlediği rota günümüzde Rusya Federasyonu topraklarında bulunan Don nehri ağzından başlamaktadır. Daha sonra kuzeye devam ederek, o dönemde Roma İmparatorluğu’nun en büyük rakibi olan Part İmparatorluğu sınırları içinde bulunan ve günümüzde Türkmen Cumhuriyetleri olarak bilinen bölgeden doğuya ilerliyordu. Son bölümünde ise Çin’in batı tarafında bulunan Kansu kentinde yer alan Tanrı Dağları’nın kuzeyinde bulunan kervan yolunu takip ediyordu.
İpek Yolu’nun güney rotası ise kesin belgeler bulunmasa bile şu şekilde kurgulanır: Mezopotamya’dan, Antakya’dan başladığı düşünülmektedir. Günümüzdeki İran ve Afganistan’ın kuzey kısmında kalan ünlü Pamir Ovası’na ulaştığı varsayılır. Batı’ya giderken ise Gaziantep ve Malatya’dan geçerek İzmir, Trabzon, Sinop, Alanya ve Antalya gibi önemli limanlara ulaştığı ve buralardan da Avrupa’ya eriştiği düşünülmektedir.
Üçüncü bir rota ise her iki rotanın birleşmesi sonucunda elde edilmektedir. Buna göre Hindistan’ın önemli liman kentlerinden birisi olan Bargyzaga şehrine ulaşan deniz yolları ile kara yollarının birlikte değerlendirilmesi ile ortaya çıkan bir rota söz konusudur.
Bu üç rota kullanılarak kat edilen İpek Yolu’nun tam bir başlangıç noktasını, kesin bir varış noktasını ve izlenilen kesin yolu belirtmek mümkün değildir. Ama temelde kullanılan güzergâhlar bu üç rotada belirtilen yollar olarak kabul edilebilir. Bu yolların ortaya çıkması ise bir anda olmamış, yüzyıllar boyunca süren gelişim ve tecrübeler sonucunda ortaya çıkmışlardır.
İpek Yolu Tarihçesi
İpek Yolu tarihi yaklaşık olarak 1500 yıllık bir süreyi kapsamaktadır. Bu süre çok uzun bir süre olduğu ve İpek Yolu çok geniş alanlardan geçen bir güzergâh olduğu için, çok sayıda devletin kurulmasına ve yıkılmasına tanık olmuş, farklı devletlerinin egemenlikleri altında vazifesini yerine getirmiştir. Ama tarihte ‘erken yollar’ olarak kabul edilen ve bazı değerli minerallerin ya da diğer doğal ürünlerin bir bölgeden bir bölgeye, bir kavimden diğerine intikal ettirilmesini sağlayan yollar arasında kaldığını kabul edebiliriz. En azından uzun bir süre bu statüde kalmıştı demek yanlış olmayacaktır. Güzergâh arasında bulunan devletler arasındaki münasebetler, görüşmeler ve çatışmalar arttıktan sonra yeni bir döneme girdiği kabul edilebilir.
5 ve 8. Yüzyıllar arasında kalan dönemde ise bu tip ilişkilerin gelişmesi, büyük imparatorlukların ortadan kalkması ve daha küçük devletler kurulması, kavimler göçü gibi önemli olaylar İpek Yolu’na bakış şeklinin ve jeopolitik öneminin değişmesine yol açtı. Bu jeopolitik önem ve ticaret yolunun kullanımı daha sonraki dönemde giderek azaldı: Moğol istilalarının olduğu dönemlerde 13. Yüzyıl gibi zamanlarda önemi ve kullanımı artsa da Araplar tarafından uygulanan yüksek vergiler nedeniyle çok tercih edilen bir güzergâh olmadı. Portekizlilerin 16. Yüzyılda Çin ile deniz yolu ile ticarete başlaması da İpek Yolu’nun önemini daha da azalttı. Yakın dönemde bulunan petrol kaynakları ve eski ticaret yollarının turizm amacı ile kullanılması ile birlikte ise tekrar önem kazanmaya başlamıştır.
[rwp-review id=”0″]
Güzel
Sağolun
Elinize sağlık, harika bir yazı olmuş…
eyw kralsın
sağolunnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn
supoer
Çok saolun sayenizde sosyal projemi yaptim
ÇOK GÜZEL BİR YAZI OLMUŞ YAZANLARIN ELİNE SAĞLIK
YAPANLARIN ELİNE SAĞLIK ÇOK GÜZEL OLMUŞ
ivit
Ödevimde çok yardımcı oldu yapanların ellerine sağlık teşekürler
sağolunnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn
ok
teşekkürler helal olsun böyle bir sayfa yaptığınız için 🙂
Çok güzel olmuş ellerinize sağlık.
Tek teşekkür veya sağolun yetmez ALLAH RAZI OLSUN DA DEYİN…
Saolun projeye yardım ettiniz.
eyvallah
Çok güzel olmuş ve çok işime yaradı.
ellerinize sağlık
çok işime yaradı