Baharat doğu ülkelerinde binlerce yıla dayanan kullanımı ile kullanılan çok eski ürünler arasında yer alıyordu. Ama farklı yollar keşfedilip dünya daha ufak bir yer haline gelene kadar yani Ortaçağ öncesinde Batı ülkelerinde fazla bilinmeyen ve kullanılmayan ürünlerdi. Ama Avrupa’da bulunan soyluların baharat olarak isimlendirilen ürünleri tanıması ve sofralarında yer vermesi ile birlikte önemli bir ticari ürün durumuna geldi. Fiyatı çok pahalı olan ve ancak zengin kişiler tarafından satın alınabilen, kullanılabilen baharatlar farklı yollar kullanılarak Uzakdoğu’dan Avrupa’ya gönderilen en önemli ticari ürün halini aldı. Baharat Yolu da ismini bu ticaretten almıştır ve Doğu ile Avrupa arasındaki ticaretin gerçekleşmesi için kullanılan en önemli güzergâhlardan biri olarak nitelendirilebilir.
Baharat Yolu Nedir?
Baharat Yolu, Avrupa’ya ulaşmak için kullanılan İpek Yolu’na alternatif olarak getirilen bir ticaret yolu olarak tanımlanabilir. İpek Yolu daha çok Çin’de üretilen ipeğin Avrupa’ya ulaşması için kullanılan bir yoldu. Baharat Yolu ise Hindistan’dan başlıyor ve farklı güzergâhları kullanarak Suriye limanlarına ya da Kızıldeniz yolu ile Mısır’a ve Süveyş’e uzanana bir yol olarak görünüyordu. Tabi Avrupa’nın çeşitli limanlarına baharat gönderilmesi bu limanlardan sonra da söz konusu oluyordu. Bu dönemde baharat ticareti Mısırlıların ve ağırlıklı olarak Venediklilerin elinde bulunuyordu.
Baharat Yolu Hakkında Bilgi
Baharat Yolu, eski yollar olarak isimlendirilen ve belli ürünleri, bazı kavimler ya da topluluklar arasında taşımak için kullanılan, jeopolitik olarak fazla önemi bulunmayan yollar arasında gösterebilir. Hindistan ya da Sri Lanka’dan başlayan güzergâh üzerinden Kızıldeniz’e uzanılıyordu. Akabe Körfezi’ne, Yemen limanlarına ya da Basra Körfezi’nde bulunan limanlara getirilen baharatlar kara yolu kullanılarak Karadeniz’e, Mısır’da bulunan İskenderiye’ye veya Fenike veya Filistin limanlarına ulaştırılıyordu. Buralara gelen baharatlar tekrar deniz yolu kullanılarak Avrupa’ya ulaştırılıyordu. Bu ticaret ise Venediklilerin hâkimiyetinde bulunuyordu.
Yolun önemli noktalarının Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyetine geçmesi ile birlikte yolun jeopolitik önemi kavranmış oldu ama geç kalınmıştı. Baharat üreten ülkeler ve baharat ticareti üzerindeki Venedik hâkimiyetinin kırılmasını isteyen Batı ülkeleri farklı yollar aramaya başladılar. Vasco da Gama Ümit Burnu’nu dolaştığı 1498 yolunda Hindistan’a ulaşılmasını sağlayan alternatif bir yol ortaya koymuş oldu. Kristof Kolomb’un Batı Hint Adaları olarak isimlendirilen topraklara ulaşması ve Macellan’ın Güney Amerika’yı aşarak Doğu Hint Adaları’na varması ise alternatif yolların sayısının artmasını sağladı. Dolayısıyla baharat ticaretini tekelinde bulunduran Venediklilerin tekeli kırılmış oldu. Tabi aynı zamanda da Venediklilerin baharata ulaşmasını sağlayan Baharat Yolu da tarihi önemini yitirmiş oldu.
Baharat Yolu Haritası
Baharat Yolu çok uzun yıllar boyunca Doğu’da üretilen baharatın Batı’ya ulaştırılmasını sağladı. Çok önemli bir ticari ürün olarak kabul edilen baharat ve Baharat Yolu, bu özellik sayesinde Avrupa’daki siyasi haritanın şekillenmesine de katkıda bulundular. Venedik, Baharat Yolu gibi ticari yollar üzerinden getirilen ürünleri Avrupa’ya ulaştırma işini üstlenen ve tekellerine alan bir devlet olarak tarih sahnesinde yer aldı. Dolayısıyla çok küçük sayılabilecek bir yapılanma olmasına rağmen önemli bir ticari ve politik nüfuzu bulunuyordu. Baharat Yolu haritası çizildiğinde ise bu yolun Hindistan’dan başladığı görülecektir. Hadramut şehrinden başlayan yolun start noktası bu şehirde bulunan Baharat ormanlarıdır. Sibve Nehri’ni geçtikten sonra Katban üzerinden Moarab ve Main’e ulaşırdı. Buradan ise Mekke’ye ve Neptilerin başkenti durumunda bulunan Petra şehrine varırdı. Buralardan Filistin ya da Fenike limanları olan Sayda ve Şam limanlarına, Ninova’ya ya da Sina Yarımadası üzerinden Mısır’a ulaşırdı. Bu limanlara getirilen baharatlar deniz yolu ile Avrupa’ya sevk edilirdi.
[rwp-review id=”0″]
hiç dersleri hepsi hiçjimse
Güzel bir site çok işime yaradı