Aktarlık yapan Adnan Yıldırım, ünlü tıp hekimi Sabuncuoğlu Şerefeddin'e ait "Akarabiddin" adlı kitapta yer alan soğuk algınlığında faydalanılan şurubun tarifini yeniden hazırlıyor.
Yıldırım, altı kuşaktır bitkisel ürünler ve aktarlık üzerine çalışan bir ailenin ferdi olduğunu, işini daha bilimsel yapabilmek için ABD'de yer alan Güney Kaliforniya Üniversitesinde Bitki Bilimiyle Tedavi Yöntemleri Programı'nda yüksek lisans bitirdiğini söyledi.
Anadolu'da geçmişten günümüze şifalı bitki ile tedavi metotları üzerine araştırmalar gerçekleştirdiğini anlatan Yıldırım, soğuk algınlığıyla alakalı 7 asırlık tarifi, ünlü tıp âlimi Sabuncuoğlu Şerefeddin'in "Akarabiddin" adlı kitabına yer verdiğini, kendisinin de bu kitaptan yararlanarak yaptığını anlattı.
Şuruba, "Şurubu Hümayun" adının verildiğini söyleyen Yıldırım, karışımda çeşitli baharatlar bulunduğunu, şurubu müşterilerinin de çok sevdiğini ifade etti.
"Şurubun Tarifi 7 Asır Öncesine Dayanıyor"
Şurubun orijinal tarifine ulaşmak için, Osmanlı zamanında 1402-1468 yıllarında Amasya'da hekimlik yapan Sabuncuoğlu Şerefeddin'in, Amasya Yazma Kitaplar Kütüphanesi'ndeki "Akarabiddin" kitabına başvurduğunu söyleyen Yıldırım, şu şekilde devam etti:
"Anadolu Selçukluları ve Osmanlı İmparatorluğu zamanında hastaların tedavi edildiği bimarhanede görev yapan Sabuncuoğlu Şerefeddin Amasya'ya ulaşan kervan sahipleri ve yöre insanları için soğuk algınlığı ve benzer solunum yolu hastalıkları iyileştirmede 'Şurubu Hümayun' isimli şurubu kullanıyormuş.
Akarabiddineserinde nereden baksak 7 asırlık bir tariften bahsediyoruz. Bulunduğumuz memleket bilindiği üzerine baharat yolu üstünde bir memleket, bir sürü insan gelip geçiyor. Kış ayları çetin olduğu için bu bireyler hastalıklı geliyorlar.
Uzun seferlerde insanların hastalıklardan korunması gerekiyor. Bundan kaynaklı bu şurup kaynatılıp insanlara ikram edilmiş, şifa bulmak isteyen herkese tavsiye edilmiş ve günlük yapılan bir şurupmuş. Tarifi getiren şahıs Akarabiddin, Gazne'den gelirken çantasında 3 veya 4 çeşit baharat getirmiş. Bu baharatları 'altın değerindedir' diye getirmiş ve bu baharatları yapıp şurup yapmaya başlamışlar.
Gelenek olarak kaynatılmaya devam etmiş bu olay en az bir kaç yüzyıl devam etmiş. Bu şurubun tarifini Sabuncuoğlu Şerefeddin kendi kitabına almış. Şurup Sabuncuoğlu eserine almadan önce de kullanılan, geçmişi 7 asır önceye ulaşan bir şurup."
Yedi yüz yıllık tarifle hazırlanan şurubu tüketen kullanıcılar ise şurubun tadının lezzetli olduğunu ve insanı dinç tuttuğunu dile getirdi.
[rwp-review id=”0″]