Hava Kirliliği Nedir?
Hava gezegenimizi saran ve bizi koruyan atmosferi oluşturan bir çok gazın birleşimidir, havanın %78,09'u Azot, %20,95'i Oksijen, %0,93'ü Argon ve %0,04'ü Karbon dioksitdir.
Ayrıca deniz seviyesinde hava %1 su buharıda içerir, bu oran genel atmosfere bakıldığında ise %0,4'tür. Doğada tüm canlıların hayatta kalabilmesi için yukarıda bahsedilen oranlar çok önemlidir ve bu oranlarda yaşanan değişiklikler canlıların yaşamlarını kötü yönde etkiler, işte buna Hava Kirliliği denir.
Havada bulunan bu gazların oranını değiştirener ise ağırlıklı olarak Tozlar, Kimyasal gazlar (zehirli gazlar) ve Biyolojik moleküllerdir. Bu zararlı gazlar çoğunlukla ağır sanayi tipi üretim, termik santraller, kömür santralleri, nükleer tesisler, petrol ve petrokimyasal maddelerin üretimi sırasında açığa çıkarlar.
Atmosferimizi oluşturan gaz oranlarındaki denge sadece yaşamımızı sağlayan oksijenin olması demek değildir.
Havayı oluşturan tüm gazların dengesi yaşam kaynağımız olan güneşin zararlı etkilerin’den bizi koruduğu gibi canlılık için gerekli olan enerjinin bitkilerce üretilmesi veya denizlerde yaşayan fotosentez yaparken azot çevirimine katkı sağlayan mikrobiyolojik canlılığın dolayısı ile insan yaşamının devamı için önemlidir.
Bir insanın yaşamını devam ettirebilmesi için günlük olarak yaklaşık olarak 2,5 litre su, 1,5 kilogram besin, 10-20 m3 hava tüketmeye ihtiyaç duyar. Atmosferde bulunan gazlar temelde üç ana gruptan oluşur.
Atmosferde devamlı bulunan ve çok fazla değişemeyen Azot, Oksijen, Asal gazlar bunların ilkidir. İkincisi ise atmosferde devamlı olan ve oranı sürekli değişen Karbon dioksit, su buharı ve ozon gazıdır.
Üçüncüsü ise atmosferde devamlı olmayan karbon mono oksit gibi kirletici tüm gaz tipleridir.
Hava Kirliliğinin Nedenleri ve Önleme yolları:
Hava kirliliğinin doğal ve yapay nedenleri vardır. Volkanik olaylar, orman yangınları, doğanın tahribi kirliliğin doğal nedenleridir.
Ancak bu nedenler doğa tarafından giderilmektedir. Yapay nedenler ise insanların üretim faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan gaz atıklardır. Bu faaliyetler şunlardır:
- Isınma Faaliyetleri sonucu meydan gelen kirlilik: Kış mevsimi ile birlikte artış gösteren hava kirliliğidir. Ülkemiz de doğal gaz kullanımının yaygın bir şekilde giderek artması ile birlikte bu sorun çözülmüştür. Ancak halen dünyanın her yerinde kömür ile ısınma yapılmaktadır. Kullanılan kömürler kükürt ve zehirli gaz oranı yüksek kömürler olması nedeni ile özellikle Çin’de halen çok yüksek oranda hava kirliliği yaşanmaktadır. Havaya salınan kükürt dioksit, karbon mono oksit, azot dioksit, is, kurum ve tozlar ağır kirliliğe neden olmaktadır.
Kömür kazanlarının sürekli temizliği ve bakımı, kaliteli kömür kullanımı, yanmansın doğru ve tam yanma sağlayacak şekilde yapılması, filtre kullanımı, baca bakımları ve temizliği ile bu sorun minimize edilebilir.
- Sanayi üretimi sonucu meydana gelen kirlilik: Fabrikaların bacalarından saldığı gaz, toz ve duman kirliliğin ana sebebidir. İnsanların ihtiyaçlarının karşılanması, kalkınma, ekonomik refah ve işsizliğin azaltılması elbette önemlidir.
Özellikle kimyasal üretim, petrol üretimi, Petro kimyasallar maddelerin üretiminde alınması gereken mutlak tedbirlerin alınması ve uygulanması ile uygulamaların sürekli denetlenmesi gerekir.
Daha temiz enerji kaynaklarının keşfi için daha çok yatırım yapılmasıdır. Kanunların daha sıkı olması gerekmektedir. Arıtmanın, filtre sistemlerinin kurulmasını sağlamak ve denetlemek çok önemlidir.
Çevre yeşillendirme çalışmaları ve özellikle kentlerde yeşil alanların çoğaltılması gerekmektedir. Yüksek teknolojik ürünlerin üretilmesine ağırlık verilmelidir. Sanayi bölgelerinin şehirlerden uzak yerlere kurulması gerekmektedir.
Şehir yakınında kurulan küçük organize sanayi bölgelerinin mümkünse şehrin dışına taşınması değilse alt yapısının sağlamlaştırılması ve denetlenmesi şarttır. Özellikle koku üreticilerinin kullandığı ve tüpler içine konan zararlı gazlar ozon tabakasını etkilemektedir.
Ozan tabakası bizi güneşten koruyup kollayan en önemli atmosfer tabakasıdır ve biz bu gün bu tabakada canlılığın yaşamını ciddi tehdit eden bir delik açtık.
Atmosferik bu değişim asit yağmurlarını arttırmakta ve toprağın verimliliğini azaltarak bitkileri de yok etmektedir.
Yüksek radyasyon üreten santrallerin, radyoaktif kimyasal atık üreten ve havaya salan fabrikaların zararlarını minimize edecek sistemlerin kurulması şarttır.
Aslında işin odağı enerji kaynağı üretimi ise güneş enerjisinden, rüzgâr gücünden, yeryüzündeki su kaynaklarından ve mikrobiyolojik canlılardan daha fazla yararlanmanın yolarını aramak üzere yapılan araştırma ve geliştirme çalışmalarına ülkelerin daha fazla yatırım yapması gerekmektedir.
- Trafikten meydana gelen kirlilik: Ulaşım günlük insan yaşamının en önemli parçasıdır. Şehir içi ve şehirlerarası yolculuklarda kullanılan araçların saldığı karbon dioksit miktarı azımsanmayacak ölçüdedir.
Özellikle toplu taşımacılıkta doğal gaz veya elektrik ile çalışan motorlu araçlar kullanılmalıdır. İnsanlar mümkün olduğunca toplu taşımacılığı kullanmaya yönlendirilmelidir.
Özellikle egzoz gazlarının, dumanın, oluşan ve havaya salınan zararlı su buharının, benzinli mortlardaki kurşun atıklarının kabul edilebilir belirli sınırlar içinde tutulması için denetlemenin yapılması, filtrelerin sürekli kontrolü çok önemlidir.
[rwp-review id=”0″]
ÇOK GÜZEL OLMUŞ ELLERİNİZE SAĞLIK
Teşekkür ederim ahmet bey beğendiğinize sevindim.
sagolun
Teşekkürler canım ödevden kurtuldum ??????☺️??????????????????????????????☹️??????
Çoook teşekkürler proje ödevinden 100 @ldım
Çok guzel olmuş elinize saglık
Odevime çok yardımcı oldu çoook guzelll😊😊☺☺
Cok guzel olmus elinize emeginize saglik.
Ellerinize sağlık