İkinci trimesterin sonuna gelindiği bu haftada, artık hamilelik sürecinin sonuna hızla yaklaşılmaktadır.
Kadın doğum uzmanlarının fetüsün hareketleri ile ilgili geri bildirimlerini paylaştıkları bu dönemde, bebeğin duruş pozisyonu yavaş yavaş değişmeye başlar; bebek doğuma hazırlanır.
Gebeliğin 28. Haftasında yapılması gereken bir test daha vardır ve doktor kontrolüne gidilmesi gerekir.
Kan uyuşmazlığının olduğu durumlarda, bebeğin etkilenip etkilenmediğinin anlaşılması için “İndirekt Coombs Testi” uygulanmalıdır.
Hamileliğin 28. Haftasında Bebeğin Gelişimi
Bebeğin boyunun bu hafta itibariyle yaklaşık 38 cm’ye ulaşması beklenir. Kilo almaya da devam eden bebek artık yaklaşık 1000 gram olmuştur.
Bebeğin ağırlığında gramlar değil kg kullanılmaya başlamıştır; bunun büyük bir değişim olduğunu hatırlatmak isteriz! Son birkaç haftadır bebeğin büyüme hızı yavaşlamıştı ancak bu haftadan itibaren tekrar hızlanacaktır.
Bu haftada bebek ultrason görüntülerinde biraz tombul görünebilir, hızla yağlanmaya devam etmektedir. Gözleri açılmıştır; kaşları ve göz kapakları oluşumunu tamamen tamamlamıştır, dikkatli bakıldığında kirpikleri dahi görülebilir.
Akciğerleri olgunlaşmaya ve damarlanmaya devam eder; bebek dış dünyada nefes alıp vermeye hazırlıklı hale gelmeyi sürdürür.
Saçları uzamaya devam etmektedir, kasları üzerindeki kontrolü oldukça güçlüdür. Bu hafta itibariyle anne artık bebeğinin yumruklarıyla karşılaşabilir, bebeğin her zamanki hareketleri anneyi rahatsız etmeye başlar.
İyi haber şu ki, olası bir erken doğumda; bebek tıbbi destek aldığı takdirde hayatta kalabilir.
Hamileliğin 28. Haftasında Anne Adayında Meydana Gelen Değişimler
Rahim büyüyüp iç organlara baskısını arttırdıkça annenin hayatı her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır.
Bel, sırt, bacak ağrıları hızla devam ederken; ellerde ve ayaklarda şişkinlikle görülür, hamilelik boyunca devam eden kabızlık problemi her geçen gün daha da artmaktadır.
Kan dolaşımının değişmesi bacaklarda varis oluşuma sebep olabilir, vücudun en çok gerilen karın ve göğüs bölgelerinde çatlaklar belirgin hale gelmiştir.
Yorgunluk, sık idrara çıkma ihtiyacı ve uykusuzluk gibi sorunlar artık günlük hayatlarının bir parçası haline gelmiştir.
Yalancı doğum sancılarının da görülme sıklıkları artar; neyse ki kısa sürelidir ve ağrılar çok şiddetli değildir. Mide üzerindeki baskı arttıkça midede yanma, ekşime gibi rahatsızlıklar daha sık gözlemlenmeye başlar.
Kilo artışı da devam etmektedir; annenin karnı her geçen gün daha çok çıkmaktadır. Bu dönemde annenin vücudunun ağırlık merkezi de değişmeye devam eder; bu yüzden yürürken, hareket ederken ekstra özenli davranması önerilir.
Hamilelik sürecinin sonuna yaklaşıldığı bu dönemde anne adayı beslenme düzenini çoktan oturtmuştur ancak yaşadığı semptomlara göre beslenme programında bazı değişiklikler yapabilir.
Kabızlık problemi çok arttıysa lif oranı yüksek sebze ve meyveler tüketmeyi ihmal etmemelidir. Su tüketimi ise önemini korumaktadır, günde en az 2 litre su içmelidir.
Hamileliğin 28. Haftasında Yapılması Gerekenler
Bebeğin kontrollerin yapıldığı haftalardan biri de gebeliğin 28. haftasıdır.
Kan uyuşmazlığı olan anne ve babaların bebeklerine bu haftada “İndirekt Cooms Testi” yapılır.
Kan uyuşmazlığından kasıt şudur; annenin kan grubu Rh negatif ise, babanın ki Rh pozitif ise ya da tam tersi ise, anne karnındaki bebeğin henüz kan grubu tespit edilemediğinden tedbir amaçlı bu test yapılmaktadır.
Test sonucu negatif çıkarsa bebeğin etkilenmediği sonucu çıkarılır. Ancak pozitif ise, bebeğin korunması için anne adayına “Anti D Immunglobin” iğnesi vurulur.
Hamileliğin bu dönemiyle birlikte annenin özgürlükleri de kısıtlanmaya başlar. Uzun süreli uçuş yapması önerilmez, kısa mesafeli uçuşlarda ise, arada kalkıp yürümesi, emniyet kemerinin karnının altından bağlanması ve sıvı alımının arttırılması önerilir.
Anne ve babaların bu haftalarda bebekleriyle iletişim kurmaya devam etmesi çok önemlidir, hem kendilerini tanıması hem de aralarındaki bağın güçlenmesi ancak bebeğe ilgi gösterildiği takdirde mümkün olacaktır.
Aynı zamanda bebeğin sakinleşmesi için de annesinin sesine ihtiyacı vardır; bebek iyiden iyiye annesine bağlanmaya başlamıştır.