Mide Kanserinin Tedavisi
Kanserin bulunduğu evre tedavide çeşitli yöntemlerin uygulanmasını sağlar. Uygulanabilecek cerrahi yöntemde midenin bir kısmı alınabileceği gibi tamamı da alınabilir.
Bunu takip eden aşamada, radyoterapi ve kemoterapi tümörün nende olduğu tahribatların tedavisi ve hastanın yeni hayatına uyum sağlaması için gerekli olan yöntemlerdir. Bu tedaviden sonra hastanın yaşama süresi en iyi ihtimalde 5 yıldır.
Mide Kanserinin Belirtileri
Gizli-saklı olarak ilerleyen bu hastalığın belirtileri sıradan bir rahatsızlıkmış izlenimi verir. İlk aşamasındaki bulgular, karın bölgesinde gaz dolaşımına benzer basit bulgulardır ve şüphe duyulmasını engeller.
İleriki aşamalarda karın ağrısına eşlik eden kilo kayıpları, şişkinlik, midenin dolu hissedilmesi, kusma ve bulantı, yutkunmada güçlük, halsizlik ve iştahsızlık görülür.
Anlatıldığı gibi kan tükürülmesi çok sık görülmez ancak midede gizli oluşan kanama kanserde oldukça yaygındır.
Daha ileriki merhalelerde köprücük kemiğinin üstünde yer alan lenf bezinin daha hacimli olması ve elle fark edilmesi de bulgular arasında sayılır.
Burada önemli olan erken tanı için şikayeti ülser, gastrit veya ekşimeye benzeyen kanserin fark edilmesi için hekim yardımı alınmasıdır.
Mide Kanseri
Mide ülseri ile başlayan ve tedavi edilmediğinde büyük bir hızla yayılan mide kanseri, lenf bezleri, pankreas, bağırsak, akciğer veya karaciğere yayılabilmektedir.
Tam nedeni bilinmemekle beraber bazı durumlarda olanlar mide kanserine yakalanmakta daha riskli durumdadırlar.
- Radyasyona maruz kalma,
- A grubu kana sahip olma,
- pernisiyöz anemi denilen B12 vitamininin emilimini etkileyen kan hastalığı,
- kronik gastrit,
- uygulanmış herhangi bir mide ameliyatı,
- sigara,
- midede yaşayan HP bakterisi,
- salamura halindeki besinlerin aşırı tüketilmesi,
- 72 yaş ve üstünde olma mide kanseri riskini arttıran etmenlerin başında yer alır. Tabi bu grupta bulunmak mide kanserine yakalanmak için yeterli sebep değildir.
[rwp-review id=”0″]