İngiltere’de kanser nedeniyle hayatını kaybeden 14 yaşındaki kızın, son isteği olan bedeninin dondurulma talebi mahkemelerce onaylandı.
Tıp biliminde insanlara sağlıklı yaşam süreci sunulması, insanlığın ömrünün uzaması adına sayısızca çalışma yapılıyor.
Genellikle sadece başarıya ulaşanlar duyurulduğu gibi, başarısızlıkla sonuçlanan birçok çalışma teori ya da denemelerden haberdar olamıyoruz. Ancak bazı çalışmalar var ki, başarıya ulaştığı kanıtlansa da insanlık adına ne gibi faydaları ya da yararı olacağına yönelik tartışmaların hiç bitmediği çalışmalar da bulunuyor.
Bu çalışmalar için dünyanın en özgürlükçü olan ülkelerinde dahi yasal bir zemin hazırlanamıyor. Bu yöntemler arasında en popüler olanı ise kriyojenik koruma diyebiliriz. Dünyanın çok büyük bir çoğunluğunda ötenazi yani kendi isteğiyle ölüm konusu bile tartışılırken bu bilimsel buluşun uygulanması yakın gelecekte çok olağan görünmüyor.
Peki, Kriyojenik Koruma Nedir?
Kriyojenik koruma, insanların bedenlerinin öldükten hemen sonra belirli bir süre içerisinde gerçekleştirilmek kaydıyla vücutlarının formu bozulmadan sıvı nitrojen içerisinde eksi 130 derecelik ısıda sınırsız süre boyunca saklanması anlamına geliyor. Bilimsel olarak geçerli olduğu ispatlanan yöntem şimdilik sadece ABD'de ve Rusya'da uygulanıyor, ancak bu işlem için yasal bir zemin henüz bu iki ülke içinde hazırlanmadı.
ABD ve Rusya dışında geçtiğimiz aylarda İngiltere'de 14 yaşındaki bir kız çocuğu ölümünden önce bu kriyojenik koruma İngiltere mahkemelerine başvurmuştu. Kanser tedavisi gören ve on evresinde olan, yaşama şansı azalan kızın son günlerinde açtığı bu dava geçtiğimiz günlerde İngiltere Mahkemelerinde kabul edildi. Mahkeme sürerken hayatını kaybeden kız çocuğunun bedeni bir gönüllü vasıtasıyla yasadışı yollarla ABD'ye götürüldü ve bu yöntem uygulandı. İngiltere'de küçük kızın son isteğini yerine getiren mahkeme İngiliz bakanlara seslenerek bu konu için yasal düzenleme yapılması çağrısında bulundu.
Bedeni dondurulan küçük kızın babası ise kızının dondurulmasına karşı çıkmıştı. Kanser tedavisi sürecinde kızını yalnız bırakan baba, bu gelişmeler sonrası 200 sene sonra sağlıklı olarak uyandırılsa bile kimsesi olmayacağı ve adapte olamayacağı iddiasıyla işleme izin vermezken, mahkeme kararı sonrası hayırsız babanın sözlerinin ve talebinin bir hükmü kalmadı.
[rwp-review id=”0″]