Günümüzde birçok kişinin olmazsa olmazı olan kahve, tüketicileri tarafından ister kendilerini uzun sureli çalışmalarda dinç hissetmek, ister hoş bir sohbet başlatmak için kullanılan bir içecektir. İster ünlü dünya markalarının aromalı kahveleri ister ülkemizin başlıca güzelliklerinden biri olan Türk Kahvesinin bizler için önemi barizdir. Peki, tükettiğimiz bu hoş kokulu içeceğin bizler için bir zararı var mı? İstediğimiz kadar tüketebilir miyiz?
Öncelik ile şunu belirtelim, “her şeyin fazlası zarar zaten”, “ben az miktarda kullanıyorum bir şey olmaz” diye bilirsiniz ama kahvenin etkileri kişiden kişiye değişir. Bazı etkileri kısa sürede kendisini göstere bilirken bazıları ise ilerleyen yıllarda kendilerini göstermeye başlarlar ve genellik ile geri donuşu veya tedavisi çok zor olan hastalıklara neden olmaktadır.
Kahvenin vücudunuzdaki etkisi ve bu etkinin bedeninizde bir tepkiye yol açması, tamamı ile sizin vücudunuzun kafein direncine ve metabolizma hızına bağlıdır. Bu nedenden dolayı kahve içerken daha da dikkatli olmanızı gerekir. Sizler için hazırladığımız bu yazıda kahvenin tüketiminin zararlarını inceledik ve olabildiğince basit bir şekilde aşağıdaki başlıklarda sizler için sıraladık:
- Fazla miktarda kahve tüketmek bedeninizin cortisol, epinephrine ve norepinephrine stres hormonlarını üretmesine neden olur. Bu hormonlar bedeninizin kalp atış miktarını, kan basıncını ve tansiyon seviyesini artırır.
- Sert kahve tüketen bireylerde genellik ile bedenlerindeki mineral değerleri düşüktür. Bunun nedeni, kahve midenizdeki demir emilimini ve dolayısı ile böbreklerinizin kalsiyum, magnezyum gibi önemli minerallerin emilimini azaltır. Buda sizin sağlığınız için olumsuz bir etki ortaya çıkartır.
- Filtre edilmemiş kahve, Türk kahvesi, French Press ile yapılmış kahve, sizin LDL diğer bir adı ile kotu kolesterol değerinizi artırabilir. Ayrıca günde 5 fincandan daha fazla kahve tüketen bayanlar tüketmeyen bayanlara kıyas ile daha zor hamile kaldıkları görülmüştür.
- Kahvede bulunan kafeininde birçok olumsuz etkisi vardır, örnek olarak geçici insomnia/uykusuzluk, tedirginlik, huzursuzluk, sinirlilik, ülser ve benzeri mide ve sindirim sistem rahatsızlıkları, hızlı ve dengesiz kalp atışı ve kaslarda istemsiz kasılmalara neden olur.
- Ayrıca kafeine karşı metabolizması yavaş olan insanlarda, kahve tüketimi ölümcül olmayan kalp krizi geçirme riskinin artığı gözlemlenmiştir.
- Son olarak kahve tüketimini bıraktığınız da, gündelik hayatınızı son derecede etkileyen bazı semptomlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunların başında, depresyon, baş ağrısı, tedirginlik duygusu, asabiyet, konsantrasyon eksikliği ve yorgunluk gelmektedir.
Yukarıda da belirtiğimiz gibi, kahve her ne kadarda bizler için vazgeçilmez ve o kadar değerli bir içecek olsa da bizler için ciddi ve telafisi olmayan zararlar verebilecek potansiyele sahip bir içecektir. Sizlere tavsiyemiz bundan sonra bu hoş kokulu içeceği tüketirken daha dikkatli olmanızda yarar vardır. Olabildiğince tüketim miktarınızı kontrol etmeye çalışın ve eğer metabolizmanız bu içeceğe karşı zayıf ise olabildiğince uzak durmanız sizin için en iyisi olacaktır.