Estetik cerrah Op. Dr. Defne Erkara'dan aldığımız bilgiler göre, son günlerde iyiden iyiye popüler bir hal alan gözaltı ışık dolgusu uygulaması, temel anlamda bir estetik müdahale olarak tanımlanabilir. Gözaltı morlukları ile halkalar ve çökmeler açısından özel olarak geliştirilen, bu sıkıntıları ortadan kaldırmak için uygulanan bir hyaluronik asit jel dolgusu tekniği olarak bilinen bu uygulama sıklıkla yapılmaktadır.
Bölgenin deri kalitesini düzgünleştiren, daha da güzel bir hale getiren bir çeşit kompleks ile birlikte vitaminlerle de desteklenen uygulama, morlukları, torbaları ve halkaları ortadan kaldırmaktadır. Gözaltı ışık dolgusuna dair bilinmesi gereken temel noktalar ise başlıklar halinde anlatılmaktadır.
Gözaltı Torbalarını ve Gölgeleri Tedavi Etmek
Daha önceden yapılan uygulamalarda birbirini takip eden işlemlerin varlığından bahsetmek mümkündü. Tek seferde değil ancak birkaç seferde yapılan uygulamalar ile bu gölge ve torbalar tedavi edilmekte idi.
Ancak gözaltı ışık dolgusu için kullanılan içerikler hem vitamin, hem de destekleyici ve güçlendirici diğer maddeleri taşıdığı için tek seferde tüm bu sorunları bertaraf etmek mümkün hale geldi. Deriyi güçlendiren ve onaran maddelerin olduğu kompleks ile beraber vitaminlerin de besleyici özelliklerinden yararlanılması ile gözaltı torbaları ortadan kaldırılmaktadır.
Hyaluronik Asit Nedir?
Aslında vücut içinde doğal şekilde bulunan bir madde olan bu asit, derin tabakalarda su tutarak cildin hidrasyonunu daha iyi bir hale getirmektedir. Nemlendirici ajan olarak da lanse edilen söz konusu asit yaşlanmakla beraber vücutta azalır.
Cildin kuruması, zayıflaması ve kırışıklıkların meydana gelmesi bu eksikliklerle açıklanabilir. Ancak ışık dolgusunda kullanılan kompleks ile bu madde yerine konur.
Gözaltı Işık Dolgusu Nasıl Uygulanır?
Deri altına değil de kemik üzerine doğru uygulanan dolgu, son derece yavaş bir şekilde verilmelidir. Lokal anestezik madde dolgunun içinde yer almasından dolayı herhangi bir ağrı ya da sızı oluşmaz.
İğnelerin şişme ya da morarma yapması nedeni ile iğne değil de kanül kullanılması da sağlanır. Hiçbir şişlik ya da morluk bu nedenle görülmez.
Tedavi Kalıcı Mıdır?
Bünyeden bünyeye tedavi sonuçları fark etse de genel anlamda 15 ila 18 ay arasında etkilerin kaybolmaya başladığı görülmektedir. Asidin verildiği alanı 3 yıla kadar koruyabildiği, çok aktif alanlarda etkinin az olduğu ancak jest ve mimikler yönünden donuk sayılan alanlarda bu sürelerin uzadığı da tespit edilmektedir.
Uygulamanın hemen ardından olumlu etkilerin görüldüğü, 1 hafta sonrasında da en iyi durumun kendini gösterdiği bilindiği için kişiler de buna göre uygulamalarından sonuç bekleyebilirler.
Yan Etkiler
Tedavide bir yan etki görülmese de, ufak bir oran olarak hafif kızarıklık oluşumlarından bahsedilebilir. Ancak genel anlamda bir şişlik ya da morarma görülmemektedir.
[rwp-review id=”0″]