Doğal Afet Nedir
Yeryüzünde ve gökyüzünde insana, hayvana, bitkiye kısacası canlılığa zarar veren ya da tümü ile yok olmasına neden olan, yeryüzünün şeklini değiştiren doğa olayları bütününe doğal afetler denir.
Doğal afetlerin sonuçları deprem, sel, su baskını, don, çığ olaylarındaki gibi etkisi anında ortaya çıkarken bazen de kuraklık gibi zaman içinde sonucunu gördüğümüz şekillerde meydana gelir. Doğa afetler Jeolojik doğal afetler ve meteorolojik doğal afetler olarak iki ana gruba ayrılır.
Doğal Afetler Nelerdir?
Jeolojik Nedenlerden Kaynaklanan Afetler
Kaynağı direk olarak yeryüzü hareketleri ve şekil değişiklikleridir. Başta depremler olmak üzere heyelan yani toprak kaymaları, Yanardağ Patlamaları ve Tsunamiler sayılabilir.
Meteorolojik Nedenlerden Kaynaklanan Doğal Afetler
Kaynağı atmosfer olayları ile ilintili olarak ani değişimler olan afetlerdir. Sel, çığ, fırtına, don, kuraklık, orman yangınları, iklim değişiklikleri, kasırga ve hortumlar bu gruptandır.
Doğal Aferlerden Korunma Yolları
Deprem ve Korunma Yolları
Yer kabuğu bilinenin aksine çok ince ve kırılgan bir katmandır. Bu katmanda meydan gelen kırılmanın ses dalgaları gibi büyüyerek yayılması veya kabuğun kendi içinde yer değiştirmesi nedeni ile depremler meydana gelir.
Dış çekirdekte olan magmanın üzerinde sürekli hareket eden ana karalar, kıtasal hareketler nedeni ile plato sınırlarındaki sürtünme ve itme kuvvetinin oluşturduğu kinetik enerji aniden bir noktadan yayılarak yer kabuğunu sarsıp parçalamasıdır.
Açığa çıkan enerjinin %99'u dalga enerjisi %1'i sismik enerjidir.
Bugün sismoloji bilimi tamamı ile bu yer kabuğu hareketlerini an be an ölçüm aletleri ile ölçüp takip etmekte ve kayıt altına almaktadır. Yer kabuğunu parçalayan ve üstündeki her şeyi yok eden bu dalga enerjisidir.
Yer kabuğunun kırıldığı çizgiye Fay hattı denir. Ülkemizde dâhil dünyanın hemen hemen her yeri Fay Hattı üzerindedir. Bu nende ile alınması gereken ilk tedbir Fay Hattının geçtiği ana noktalarda yerleşime izin vermemektir.
İnşaat yapılacak yerin kayalar üstüne oturtulması, mümkünse yüksek katlı binaların yığılmaması, binanın tümünde ve özellikle binayı ayakta tutan kolon ve kirişler için gerekli olan minimum demir ve diğer malzemelerin kullanılması, tuğla yerine hazır beton veya ytong kullanılması, beton kalınlığının minimum 15 cm olması gerekir.
Bunun dışında olası bir depremde anında müdahale edecek ekibin olması, eğitimi, malzemelerin stoklanması ve toplumun depreme karşı eğitilerek deprem anına neler yapması gerektiği, evdeki eşyalar için alınması gereken tedbirlere ilişkin eğitimlerin verilmesi gerekmektedir.
Yanardağ Patlamaları ve Korunma Yolları
Yanar dağlar dış kabukta bulunan erimiş maden, mineral ve topraktan oluşan magmanın yeryüzüne çıktığı yererdir. Bu magmaya lav adı verilir ve lavlar içinde bulunan silikat oranına göre sınıflandırılır. Bu oran lavın akışkanlığını belirler. Bu alanı araştıran bilim dalına volkanoloji denmektedir.
Sönmüşte olsa volkanik alanların çevrende yerleşime izin vermemek eğer bir yerleşim söz konusu ise ki en son İzlanda da olan volkanik patlama 800 km karelik bir alanı yok etti ve günlerce toz ve gaz bulutu gitmedi belirli alanların şehre tahliye olanağı sağlayacak şekilde yapılandırılması gerekmektedir.
İnsanlara zaman kazandıracak şekilde yüksek ısı ve basınca dayanıklı setlerin yapılması ve tahliyenin mümkünse havadan yapılmasına destek olan alanların inşa edilmesi şarttır.
Fırtına ve Kasırgalar, Korunma Yolları
Hızı saatte 75 milden yüksek esen rüzgârlar fırtına olarak adlandırılır.
Pasifik Okyanusunun doğusu ve Atlantik okyanusunun güneyi dışında kalan subtropikal ve tropikal iklimin yaşandığı bütün alanlarda sürekli görülür.
Ağustos ve eylül ayları içinde Antil adalarında, pasifik okyanusunun batısında ise tayfun adı ile sıkça rastlanır.
Orta kuşak ikliminin yaşandığı kıtalarda olan mahalli kasırgalar çok şiddetli olmazlar. Kuzey Atlantik kasırgaları ekim sonuna kadar görülür.
Çok şiddetli kasırgalar yüksek nem dolayısı ile beraberinde yağmurları da getirdiğinden sel baskınlarına neden olur.
Ani şekilde yer değiştiren yüksek hava basıncının alçak hava basıncına doğru hareketi sıcaklığın ve nemin değişmesine neden olduğundan büyük zararlar verir.
Kasırgaların göz ve odak merkezi dışında yukarıya doğru çekim gücü olan bir santrifüj etkisi vardır. Bu sabit bir buhar gücü ile çalışan motora benzetilebilir.
Merkezdeki güçlü hava akımı bu motoru çalıştıran dinamo gibidir. Hava akımına ve şiddetine bağlı olarak ısı sürekli değişir ve kasırga hareket eder.
Örneğin; Ennino Kasırgası saatte 190 kilometre 2007 de Meksika körfesin de olan feliks kasırgası saatte 260 kilometre hıza ulaştığı kayıtlara geçmiştir.
Yıldırım Düşmesi ve Korunma Yolları
Bulutlarda yoğunlaşmış ağır su kütleleri olarak hareket halindedir. Bu yoğun kütlenin manyetik enerji kutupları birbirine bir birine çarparak yıldırımları meydana getirir.
Çok ağır hasara ve ölüme sebebiyet vermemekle beraber özellikle çok yüksek katlı binalarda paratöner ile tedbir alınır.
Açık alanlarda ise özellikle yüksek gerilim hatları, trafo, aktarma istasyonları, yüksek kuleler ve diğer kulelerden en az bir kilometre uzakta yerleşime izin verilmemelidir.
Bu kulelerde paratoner olması, dayanıklı malzemeden yapılması, gerekmediği sürece ağırı yağmurlu ve fırtınalı havalarda dışarı çıkılmaması, dışarıda iseniz ağaç altları, açık alanlar, kule ve direklerden uzak durulması ile tedbir alabilirsiniz.
Erezyon (Toprak Kayması) ve Korunma Yolları
Bitki örtüsünün az olduğu alanlarda rüzgâr, akarsu ve diğer dış etkenler ile toprağın yer değiştirmesidir.
Çok engebeli bir arazide, çok dik eğime sahip arazilerde, bitki örtüsünün yok edildiği alanlarda, toprağın aşrı derecede işlendiği yerlerde, yağışların bol ve düzensiz olduğu bölgeler, akarsu yatakları için özellikle ıslah edilmemiş alanlarında yağış fazlalığı nedeni ile taşması sonucu oluşur.
Engebeli alanların ağaçlandırılması, Akarsu yataklarının ıslahı, bu alanlar da yerleşim yapılmaması, tarım yapılmaması eğer yapılıyor ise set ve sekilemelerin sağlam yapılması ile tedbir alınabilir.
Orman Yangınları ve Korunla Yolları
Geçmişte doğal afet olarak kabul edilmeyen orman yangınları bugün ise doğal ya da insan kaynaklı ortaya çıkan bir felakettir. Yıldırımlar, yanardağ patlamaları, yüksek sıcaklık, sigara, cam atıklar, piknik ateşleri vs den meydan gelir.
Ormanlık alanlarda ateş yakmamak, piknik alanlarının kontrolü, cam ve diğer atıkların temizlenmesi ve her şeyden önce iyi bir eğitim ile insanların bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Çığ Korunma Yolları
Birçok neden ve dış etkene bağlı olarak dağlık alanlarda biriken kar kütleleri ve büyük kar parçalarının kütleler halinde dağdan aşağıya kaymasından oluşan felakettir.
Özellikle kış turizmi için kurulan alanlarda çok ciddi tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Kayma alanları dışında insanların kar kayağı, kızak, snow board yapmaması, kurulan tesislerin çevre, tahliye güvenlik sistemlerinin olması, karadan ve havadan boşaltma ve ilk yardım ekiplerinin bulunması, kar açma ve destek yardımcı ekipman, makine ve araç- gereç bulundurarak tedbir alınabilir.
Seller ve Korunma Yolları
Bir bölgenin ya da geniş bir alanın aniden ve hızlıca sular altında kalmasına nedene olan felakettir.
Akarsu deniz, göl gibi büyük su kütlelerinin kenarlarında taşkınlardan, aşırı yapışlardan veya şehirlerde yerleşim planı dışında kalan çukur alanlar, akarsu yatakları yakınlarına yapılan yerleşim alanlarında sıkça görülür.
Özellikle akarsu yataklarının ıslahı, set, seki ve barajlar ile tedbir alınır. Şehirlerde sağlam alt yapı ve tahliye ünitelerinin olması da küçük sel baskınlarını önlemede önemlidir.
Tsunami ve Korunma Yoları
Okyanus ya da denizlerin tabanlarında meydan gelen deprem, yanardağ patlaması neticesi tabanın çökmesi sonucu suda meydana gelen uzun soluklu dev dalgalar oluşturmak sureti ile yarattığı doğal afetlerdir.
En fazla pasifik okyanusu, Japon adaları ve güney Amerika kıyılarında görülmüştür.
Son olarak 10 Mart 2011 de Japonya da olan Tsunami tarihin gördüğü ve kayıt altına alınmış en büyük faciadır.
[rwp-review id=”0″]
merhaba cook guzel odevden 100 aldım
on numara olmuş