Cambridge Üniversitesi’nde Lucasian Matematik profesörlüğü yapmış olan ve uluslararası en çok satan kitaplar listesine girmeyi başaran “Zamanın Kısa Tarihi” adlı kitabın yazarı, fizik dâhisi, onlarca bilim ödülünün sahibi; yani Stephen Hawking. Pek çoğumuzun belgesellerde gördüğü ve dehasına saygı duyduğu savaşçı. Stephen Hawking bir çok açıdan saygıyı hak eden bir bilim adamı olmanın çok ötesine geçmeyi başarmıştır; azimle neler başarılacağını ispat eden Hawking, bilimsel çalışmalarını sürdürmeye devam etmektedir.
Özet
8 Ocak 1942 yılında İngiltere’nin Oxford kentinde doğmuştur. Küçük yaşlardan itibaren bilim ve gökyüzüne ilgisi olan Hawking, 21 yaşında Cambridge Üniversitesi’nde Kozmoloji okurken motor nöron hastalığına yakalanmıştır. Onu güçsüz bırakan bu hastalığa rağmen fizik ve kozmoloji alanında çığır açan çalışmalara imza atmıştır. Hayatının bir bölümü 2014 yılında “The Theory of Everything” yani “Her Şeyin Teorisi” filmiyle ele alınmıştır.
Stephen Hawking Hayatı
Frank ve Isobel Hawking’in ilk çocukları olan Stephen William Hawking, Galileo’nun 300. ölüm yıldönümünde; 2. Dünya Savaşı devam ederken hem ailesi hem de ülkesi için zor bir dönemde dünyaya gelmiştir. Oxford’un güvenli olmaması sebebiyle Frank Hawking Ulusal Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nün Parazitoloji Birimi’nin başı olarak Londra’da işe başlamış ve ailesi de onunla birlikte Londra’ya taşınmıştır.
1950 yılında, Hawking 8 yaşındayken ailesi St. Albans’a taşınmış ve Hawking 11 yaşından küçük erkeklerin de kabul edildiği normalde kız lisesi olan St. Albans High School’da 3 sene okumuştur. Bu dönemde dersleri fena olmasa da ayrıcalıklı bir öğrenci olduğu anlaşılamamıştır.
1959 yılında Oxford Üniversite’sinde burs kazanan Hawking, babasıyla aynı okulda okuma şansını elde etmiştir. Okuduğu yıllarda termodinamik, izafiyet ve kuantum mekaniği konularına eğilmiştir. Üniversite hayatıyla arası çok iyi olmamasına rağmen BA derecesiyle 1962 yılında mezun olmuştur.
Oxford’dan mezun olduktan sonra, kısa bir süre Oxford Üniversite’sinin rasathanesinde güneş lekelerini inceleyen Hawking, gözlemden çok teorilerin ilgisini çektiğini anlamış ve Oxford’u bırakarak Cambridge’ye gitmiştir.
Cambridge’ye gittikten sonra amiotik lateral skleroz yani ALS hastalığının ilk semptomları görülmeye başlanmıştır. Doktorlar 2 seneden fazla yaşayamayacağını söyleseler de yaşamaya devam etmiş ancak zamanla yavaş yavaş kollarını, bacaklarını ve sesini kullanamaz hale gelmiş ve sonunda ise tamamen felç olmuştur.
1965 yılında, İngiliz matematikçi Roger Penrose’un konferansına katılması onun için kritik bir dönüm noktası haline gelmiştir. Bu konferansa katıldıktan sonra başta kara delikler ve solucan delikleri olmak üzere kozmoloji ve astronomi teorileri üzerinde çalışmaya başlamıştır. Daha sonraki dönemde ona ilham veren Roger Penrose ile akademik çalışmalara imza atmıştır.
Hayatında diğer bir dönüm noktası yine 1965 yılında yaşanmıştır. Dil eğitimi alan Jane Wilde ile Hawking 1965 yılında evlenmişlerdir. Eşinin desteğiyle doktora eğitimine devam eden Hawking; Gonville ve Caius Üniversitelerinde araştırma görevlisi olarak çalışmıştır.
1968 yılında Cambridge Üniversitesi Astronomi Enstitüsü’nde çalışmaya başlayan Stephen Hawking karadelikler üzerindeki çalışmalarını derinleştirmeye başlamıştır. 1960’lı yılların sonunda Roger Penrose ile birlikte Einstein’in İzafiyet Teorisi’nin kuantum mekaniği ile birleştirilmesi gerektiğini ortaya koymuşlardır ve Hawking tekillik teoremlerinden ilkini ispat etmeyi başarmıştır.
Brandon Carter, Werner Israel ve David Robinson ile birlikte Hawking, karadeliklerin kütlesi, açısal momentumu ve elektrik yükü olduğunu savunan teoreme matematiksel bir kanıt bulmuştur ve karadeliklerin Big Bang patlamasından sonra oluşmuş olabileceği fikrini ortaya atmıştır.
1974 yılında Jacob Bekenstein ile birlikte karadeliklerin aslında tamamen siyah olmadığını, radyasyon yayıp buharlaşarak görünmez olduğunu ortaya koymuşlardır.
Hawking tüm bu çalışmalara imza atarken hastalığı ilerliyordu. 1974 yılında yemek yiyemez ve konuştukları anlaşılamaz olmuştu. 1985 yılında zatürreye yakalanan Hawking soluk borusundan ameliyat olduktan sonra konuşma yetisini tamamen yitirmiştir.
Hawking’in çığır açan araştırmalarının sonuçları kendisine ciddi bir ün kazandırmıştır. 1974 yılında, 32 yaşındayken Kraliyet Derneği’ne kabul edilen en genç akademi üyesi olma unvanını kazanmıştır. 1982 yılında Britanya İmparatorluğu Kumandanlığı yetkisi verilen Hawking; 1989 yılında Onursal Liyakat Nişanı yani Companion of Honour ödülüne layık görülmüştür. Hayatı boyunca 20 onursal ödül ve Albert Einstein Ödülü dahil sayısız ödül ve armağan kazanmayı başaran ve evrenin yapısı zerine çalışmalarına günümüzde de devam eden bilim adamı, adını tarihe yazdırmıştır.
[rwp-review id=”0″]
Yazar san tüm yazılarınızın bildirimlerini almamın bir yolu var mı acaba?