Masonluğun tarihi, masonlukla alakalı tüm konular gibi net değildir. Masonluğun kökenini Haçlı Seferlerde Kudüs’ün ele geçirilmesinde sonraki döneme dayandıranlarda vardır; Skoç ritindeki derecelerle bağlantısını kurup; tapınak şövalyelerine bağlayanlar da. Masonluğun kökenini Haçlı Seferlere dayandıranlara göre, Kudüs ele geçirildikten sonra kutsal toprakları ziyaret edenlerin güvenliğini sağlamak için oluşturulan özel bir birlik görevlendirilmiştir.
Bu birlik 9 şövalyeden oluşur ve yolların güvenliğini sağlamakla görevlidir. Ancak bu birlik oluşturulduktan ve kutsal topraklara gönderildikten sonraki 8 sene boyunca ortadan kaybolmuştur.
Süleyman Mabedinin bulunduğu bölgede yaşayan şövalyelerin kutsal sırlara ve kutsal emanetlere sahip olduğu ve aşırı güçlenerek Avrupa topraklarına döndüğü düşünülmektedir. Masonların ortaya çıkışıyla ilgili bu söylemler tam olarak Masonların açıkladığı tarihler birebir uyuşmuyor. Diğer yazılarımızda olduğu gibi, bu yazımızda da Masonların gözünden Mason tarihini sizlere aktarmaya çalışacağız. Masonların alternatif tarihine diğer yazılarımızda değineceğiz.
Kabul Edilen Masonluk Tarihi
Mason seremonilerinde, masonluğun; Kral Süleyman döneminde Kudüs’te yaptırılan tapınak zamanından beri var olduğu söylenmektedir. Masonlar masonluğun tek bir kişinin icadı olarak kabul etmezler; onlara göre masonluk düşünsel gelişmelerin ve evrimlerin sonucunda meydana gelen bir kardeşlik oluşumudur.
Mason kardeşliğinin ne zaman kurulduğuna dair kesin bir tarih verilmemektedir. Masonların araştırmaları sonucu bu kardeşliğin kökenlerinin Orta Çağa dayandığı, kardeşliğin kullandığı sembollerin ve uyguladıkları ritüellerin bu çağda kilise ve katedral yapan duvar ve taş işçilerinin loncalarına dayandığı söylenmektedir. Bu şekilde ortaya çıkan masonluk; operatif masonluk olarak adlandırılır; mesleki sırların saklanması ve mesleki menfaatlerin korunması ön plandadır. Masonluk ile ilgili bilgiler ilk olarak 1390 yılında yayımlanan REGIUS isimli dini bir şiirde geçmektedir.
Hür Masonlar
Mesleklerinde ustalaşan masonlar zaman ilerledikçe kralların ve prenslerin yaptırmak istedikleri mimari eserlerin sorumluluğunu üstlenmeye başladılar. Avrupa içinde dolaşımın sınırlı olduğu bu zamanlarda, masonların ayrıcalıkları bulunuyordu ve bu sebeple özgürce ülkeden ülkeye geçebiliyorlardı. Dolaşım imtiyazları olanların zamanla “ hür mason” olarak adlandırılmalarına sebep olmuştur.
Hür Masonlar uzun bir süre Avrupa’daki eserlerin yapımlarında çalışmışlardır. Zamanla meslek sırlarının farklı kesimler tarafından öğrenilmesi ve sektörlerinin şanlı döneminin sona ermesiyle birlikte operatif mason locaları güçlerini ve etkilerini kaybetmeye başlamışlardır. Özellikle 16. Yüzyılın ortalarında locaların öneminin gittikçe azalması, masonların yeni tedbirler almasına sebep olmuştur. Hür mason locaları içlerine aydın kesimden kişilerin dahil edilmesini ve böylece teşkilatlarına yeni bir soluk getirmeyi amaçlamışlardır.
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar
Bu durum çoğu aydın için de oldukça elverişli olmuştur. Localara dâhil olarak, hür masonların imtiyazlarından yararlanmak ve özgürleşebilmek için fırsat elde etmişlerdir. Operatif masonlar yani meslek bilgilerine sahip ve uygulayan kişiler ile meslekten olmayan aydınların ayrımı yapılmıştır.
Aydınlara “HÜR VE KABUL EDİLMİŞ MASON” denilmiştir. Locaların avantajlarından yararlanmak isteyen aydınların kardeşliğe katılım için hevesli olmaları zamanla locaların faaliyet alanını değiştirmiş ancak nihai amaçları yani mabet inşaatı temsili ve sembolik olarak devam ettirilmiştir. Operatif masonluğun mabedi artık manevi “ülkü mabedi” amacına dönüştürülmüştür.
Meslekten uzaklaşılması fakat kardeşliğin devam etmesi yeni nesil masonluğa “spekülatif masonluk” adı da verilmektedir. Spekülatif Masonluğun doğum yeri İngiltere’dir. 1717 yılında, İngiltere’nin Londra kentinde 4 loca birleşerek ilk Büyük Loca’yı oluşturmuşlardır. Büyük Locanın ilk Büyük Üstadı olarak Anthony Sayer olmuştur.
İngiltere’de Büyük Loca kurulduktan sonra farklı ülkelerde de büyük loca yapılanmaları ortaya çıkmıştır. 1725 yılında İrlanda Büyük Locası, 1736 yılında ise İskoçya Büyük Locası kurulmuştur. Büyük Loca’nın kurulması aydınların, kraliyet ailesi mensuplarının ve aristokratların ilgisinin artmasına sebep olmuştur. 1730 yılında “Masonların Anayasası” yayımlanmıştır.
Büyük Loca’nın en büyük amacı Hristiyanlıkla sıkı sıkıya bağlı olan masonluğu, dinsel öğelerden arındırılması ve “ülkü mabedi”nin inşasını farklı mezhep veya dinlere mensup kişilerin de dahil edilmesidir. Büyük Loca’nın yaptığı, inançla ilgili bu devrimsel değişiklik günümüzde de devam etmektedir. Geçmişte sadece Hristiyan taş ustalarının katılabildiği mason localarına, şuan tanrı inancı olan herkes, ateist olmadığı takdirde kabul edilmektedir.
30 yıl içerisinde, kardeşlik Avrupa geneline ve Amerika kolonilerine yayılmaya başarmıştır. Özellikle Amerika kolonileri arasında masonluk oldukça popüler bir hale gelmiştir. Bunun en büyük göstergesi olarak da George Washington’un mason olması kabul edilir. Washington’dan başka John Paul Jones, John Sullivan, John Hancock gibi ünlü isimler de bu dönemde masonluk kardeşliğine katılmışlardır.
Yüzyıllar boyunca, masonluk dünya genelinde kişisel gelişime, saygı, sevgi, eşitlik gibi değerlere ve tüm insanlık yararına çalışma gibi ilkelerle yayılmaya başlamıştır. 1700’lü yılların sonunda aydınlanma fikirlerini yayan en önemli organizasyonlardan biri haline gelmiştir; bireyin özgürlüğü, demokratik hükümetlerin gerekliliği, toplumsal eğitimin önemi gibi değeri savunan masonlar, Avrupa ve Amerika’da okulların açılmasının da öncüleri olarak kabul edilmektedir.
1800’lü yıllarda ve 20. Yüzyılın başlarında, kardeşlik ciddi anlamda büyümüştür. O dönemde henüz hükümetler sosyal devlet bilinci ile hareket etmeye başlamamışlarken masonlar kadınlar, çocuklar ve yaşlılar için hayır işleri düzenlemiş ve çalışmalar yapmışlardır.
Bugün Kuzey Amerika’da Mason Kardeşliği çocuk hastaneleri, göz hastalıkları, tıbbi yardım amacıyla her yıl 1,5 milyon dolarlık bağış yapmaya devam etmektedir. Dünya genelinde yaklaşık 3 milyon mason dünyanın daha iyi bir yer haline gelmesi ve insanların yaşadıkları problemleri azaltmak adına çalışmalarını sürdürmektedir.
Masonluğun Tarihçesi
MÖ 1000; Operatif masonluğun kurucusu olarak bilinen Hiram Abif’in doğum tarihi kabul edilir; net bir tarih bilinmemektedir.
MÖ 967; Süleyman Tapınağı’nın inşaatı başlamıştır.
MÖ 960; Süleyman Tapınağı’nın yapımı tamamlanmıştır.
MÖ 715; Roma İmparatorluğunun ikinci kralı Numa Pompilius, Romalı işçileri birlikler altında topladı ve orduya dâhil etti. Taş işçileri diğer bir adıyla masonlar, ordunun savunma kanadında en kalabalık kesimi oluşturdu bu sebeple çok güçlendiler. Mason birlikleri kullandıkları aletleri sembol olarak kullanmaya başladılar; kimsesiz çocuklarla ve dul kalan kadınlarla ilgilenmeye başladılar.
MÖ 587; Süleyman’ın Tapınağı yıkıldı.
MÖ 582; Pisagor doğmuştur.
MÖ 300; Yunan matematikçi ve geometri uzmanı Öklid’in yaşadığı dönem olarak bilinir.
MÖ 290; İmparator Diocletianus mitolojide tıp ve sağlık tanrısı Asklepios’un heykelini yapmayı reddeden 4 taş işçisini (Claudius, Castorius, Sempornians, Nicostratus, Simplicius) idam ettirdi. Birkaç yıl sonra aynı pagan tanrısına biat etmedikleri gerekçesiyle 4 taş işçisini daha öldürttü; Severus, Severianus, Corpophorus ve Victorius. Bu dört işçi operatif masonluğun azizleri olarak kabul edilmektedir.
İsa peygamberin yaşadığı dönemde Filistin topraklarında 3 dini topluluk vardı; Esseniler, Ferisiler ve Sadıklar. Bu topluluklar içerisinde özellikle Esseniler, ki İsa’nın da bu gruba dâhil olduğuna yönelik söylentiler de vardır; ahlaki değerlere, gizli seremonileri ile bilinmektedir.
Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra orduda yer alan taş isçilerinin büyük bir kısmı Como adasına göç ederek, taş işçiliği sanatını muhafaza etmeyi başarmışlardır. Daha sonra ise Ortaçağ döneminde birçok katedralin inşasında görev aldıklarına dair tartışmalara neden olmuşlardır.
926; Duvar işçileri prens Edwin tarafından York’ta toplantıya çağrılırlar ve bu toplantının başkanlığını Edwin yapar.
1088; Almanya’da bir grup taş işçisi bir araya gelir ve bazı kesimler bu grubun günümüzdeki hür masonların atalar olduklarını iddia ederler.
1136; Melrose Abbey Kilisesi inşa ediliken, bazı taş işçileri seyahatleri sırasında izlerini bırakmaya başlarlar.
1215; King John Magna Carta’yı imzalamıştır. Bu imza ile birlikte kişilere temel haklar verilmiştir.
1271; Bu dönemden birkaç yüzyıl önce Fransa’da yoldaşlık ortaya çıkmıştır. Bir kesime göre de hür masonların kökeni Fransa’ya dayanmaktadır.
1278; “Loca” kelimesi ilk olarak Vale Kraliyet Manastırı’nın kayıtlarında geçirilmiştir.
1350; İşçi ücretlerini düzenleyen işçi statüsünü belirleyen kurallar kabul edildi. Düzenlemelerin yapıldığı tüzükte mason ve hür taş kelimeleri yer almıştır.
1356; Mason Yürütmeliği Londra’da yürürlüğe girdi. Organize taş işçilerinden bahsedilmese de, çıraklıkla ilgili detaylar bu tüzükte bulunmaktadır.
1360; Windsor Kalesi’nde çalıştırılması için 568 mason kraliyetin emriyle 13 şerif tarafından görevlendirildi.
1370; York Katedrali Mason Yönetmeliği yürürlüğe girdi, belgede mason kelimesi geçirilmiştir.
1375; Ortak konseyde temsil edilen Londra Masonlar Şirketi kurulmuştur.
1376; Masonluk kelimesi ilk olarak 9 Ağustos tarihinde Londra Eyalet Mektubu’nda geçirilmiştir.
1390; Masonluğun temelleri ile ilgili bilgi veren dini şiir yazılmıştır.
1425; Masonluğa dair yazılan eski ikinci el yazması, Cooke Makalesi kaleme alınmıştır.
1471; Westminster Manastırı’na masonların ustası olarak Robert Stowell seçilmiştir.
1479; “ÜSTAT MASON” unvanı William Orchard tarafından kullanıldı.
1487; Mason kelimesi İngiltere’deki heykellerde geçmeye başlamıştır.
1583; Masonluk ile ilgili en eski 3. El yazması Büyük Loca tüzükleri yazılmıştır.
1598; William Schaw tarafından Skoç Riti yazılmıştır.
MS 1604; kardeşliğin dereceleri Francis Bacon tarafından tanıtıldı.
1656; Hür ve kabul edilmiş masonların birbirlerini tanımak için kullandıkları işaretler, kelimeler ve gizlilik öğeleri ile ilgili bilgiler veren kitap, John Aubrey tarafından yazılmaya başlandı, kitap 1847 yılına kadar yayımlanamadı.
1717; ilk Büyük Loca İngiltere’de kurulmuştur.
1733; Amerika Boston’da ilk mason locası kuruldu. Benjamin Franklin, Anderson’un masonluk kurallarını yazdığı kitabını yeniden bastırdı. Amerika’daki ilk mason tapınağı Philadelphia’da yaptırıldı.
1776; Amerika Bağımsızlık Bildirgesi 13 hür mason tarafından imzalandı.
1813; İngiltere Birleşik Büyük Locası kurulmuştur.
1827; William Morgan’ın masonluk karşıtı kitabı yayımlanmıştır.
1838; yaşlı ve yardıma muhtaç masonlar için İngiltere’de hayır kuruluşları açılmıştır.
1842; Yeni Zelanda’da ilk loca kurulmuştur.
1861; J. G. Findel “Hür Masonların Tarihi” yayımlanmıştır.
1864; Guiseppe Garibaldi İtalya’daki tüm mason grupları birleştirmiştir.
1866; Japonya’da mason locası kurulmuştur. 1957 yılında Japonya Büyük Locası kurulmuştur.
1931; Portekiz Polisi mason toplantılarını yasaklamıştır.
1959; 1940 yılında çıkan yasaya göre, 21 mason, İspanya’da mahkemeye çıkarılmadan hapse atılmıştır.1960 yılında 14 mason daha tutuklanmıştır.
1964; Meksikalı piskopos Mendez Arceo, Vatikan’a hür masonlarla anlaşma yoluna gidilmesine önermiştir.
[rwp-review id=”0″]