Pretty Woman: Genel bilgi
Pretty Woman filmi 1 Kasım 1990 tarihinde seyirciyle buluşmuş,yönetmenliğini Garry Marshall’ın üstelendiği ve başrollerini Julia Roberts ve Richard Gere’nin paylaştığı romantik komedi filmidir.Senaryosu J.F Lawton tarafından yazılmıştır.
apımclığını ise Lauura Ziskin ve Arnon Milchan üstlenmiştir.
Julia Roberts ve Richard Gere
Pretty Woman filmi beyaz perdeye taşınmadan önce,daha çekim aşamasındayken;izleyiciler Richard Gere gibi birçok filmde rol almış bir aktörün karşısına daha tecrübeli bir aktristin geçmesini beklerlerken Julia Roberts’ın başrolü kapmasıyla yönetmenleri ve yapımcıları eleştiri yağmuruna tutmuşlardı.
Julia Roberts Pretty Woman’dan önce iki üç filmde yer almıştı. Julia Roberts'ın ağabeyi Eric Roberts onun “Blood Red” filmi ile kamera karşısına çıkmasına vesile olmuştu.
Film fazla tutulmamış olsa da Julia Roberts artık Hollywood’un konuşulan bayan aktrisleri arasına girmişti ve Pretty Woman onun için çok büyük bir fırsattı.
Daha 23 yaşındaydı,gencecik bir aktiristi.Belki de onun için bu film;tamam mı devam mı filmiydi.
Herkes onu eleştirmek için hatalar arayacak, belki de olmayan hatalar üreterek filmi kötüleyeceklerdi. Başta da dediğimiz gibi Richard Gere cephesinde işler biraz daha rahattı.
Kendisini kanıtlamış, 41 yaşında büyük seyirci kitlesine sahip yakışıklı bir aktördü.Film vizyona girdikten sonra,eleştirilerin yerini övgüler almış,film dünya çapında en çok izlenen filmler arasına girmişti.
Julia Roberts kızıl saçları ve gülüşüyle erkek seyircilerin dikkatini çekerken,Richard Gere ise yakışıklılığı ve filmdeki güçlü iş adamı kişiliğiyle bayan izleyicileri adeta büyülemişti..
Pretty Woman: Film hakkında
Zengin,yakışıklı ve başarılı bir iş adamı olan Edward’ın özel hayatı iş hayatı kadar başarılı değildi.Tekdüze hayatından ve etrafındaki kadınlardan çok sıkıldığı bir anda New York caddelerinde güzel Vivian ile tanışır.
Beraber geçirdikleri özel ve büyülü geceden sonra aralarında bir anlaşma yapmaya karar verirler.Bu anlaşmada bir hafta boyunca sevgili kalacaklar ama bir hafta sonunda herkes yoluna devam edecektir.
Yani Vivian tekrar gece hayatına ve yol kenarlarına,Edward ise elit ama artık onu sıkan yaşam tarzına…Bu anlaşmanın ciddiliğine en çok inanan Edward iken,günler geçtikçe bu deli,dolu,çılgın kızıl kadına aşık olmaya başlar.
Vivan cephesinde de işler farklı değildir.
Edward’ın kibarlığına,onu koruyucu tavrına aşık olur. Daha önce kimseden böyle değer görmeyen Vivian,adeta büyülenir.
Vivian Edward’a aşık olduğunu anladığı an ondan uzaklaşmaya başlar,çünkü ayrı dünyaların insanları olduğunu düşünür. Ama artık bu ikisi için de pek mümkün olmayan bi seçenek haline gelir.
Deyimi yerinde ise;
“Ateş bacayı sarmış.” Durumdadır. Eğer hepsi ve daha fazlasını merak ediyorsanız,filmi izlemenizi tavsiye ediyoruz..
Şimdiden iyi seyirler..
Filmden seçilmiş özel fotoğraflar
Film replikleri
Film muziği
Son olarak, eğer filmi izlerseniz; bir süre dilinize dolanacak o şarkı… “Ray Orbison-Pretty Woman”
[rwp-review id=”0″]